Şehir
Bosna Hersek'te
Şehir "Güneşin ve çınarların şehri" olarak anılıyor.
Tarih boyunca çeşitli uygarlıkların etkisi altında kalmış. Orta Çağ'dan, Osmanlı döneminden ve Avusturya-Macaristan İmparatorluğu döneminden kalma yapılarıyla zengin bir kültürel mirasa sahip. Şehir, dar ve taş kaplı Arnavut kaldırımlı sokakları, taş evleri ve tarihi camileri ile dikkat çekici.
Kastel ve Eski Şehir
Tarihi bir kale kompleksidir. Osmanlı döneminde inşa edilen bu kale, Trebinje'nin merkezinde, Trebišnjica Nehri'nin kıyısında yer alır. Kastel, taş duvarları, kemerli geçitleri ve iç avlusuyla dikkat çeker. Kale, Trebinje'nin tarihi yapılarının odak noktalarından biridir ve şehrin tarihi merkezinin bir parçasıdır. Günümüzde, Kastel bölgesi, şehrin kültürel etkinliklerine ve sosyal hayatına ev sahipliği yapmaktadır.
Sultan II. Osman Camii
Şehirde yer alan önemli bir Osmanlı yapısıdır. 1726'da inşa edilen cami, adını Osmanlı padişahı II. Osman'dan alır ve bölgedeki Osmanlı mimarisinin bir temsilcisidir. Caminin taş kemerli yapısı, geleneksel Osmanlı mimari unsurlarını içerir. Camii 1993'teki Bosna Savaşı sırasında yıkılmış ancak 2005'te yeniden inşa edilmiştir.
Platani (Çınar ağacı) Meydanı ve Halk Pazarı
19. yüzyılda şehri güzelleştirme planı içinde alınan belediye meclisi kararlardan bir tanesi de, bu meydana çınar ağacı dikilmesi olmuş. 20 fide dikilmiş, 16 tanesi günümüze kalabilmiştir. Daha sonra burada açılan büyük otel de bu çınar ağaçlarından esinlenerek ismini Platani yapmıştır. Bu pekiştirmenin de yardımıyla meydanın ismi Platani olarak şekillenmiştir. Şehrin en hareketli meydanıdır. İsmine yakışır şekilde yaşlı çınar ağaçları tüm göğü kaplar. Ünlü halk pazarı burada kurulur. Yerel ürünlerin ve el yapımı eşyaların satıldığı bir yerdir. Burada, yerel peynirler, zeytinler, şaraplar ve diğer geleneksel ürünleri bulabilirsiniz.
Trebišnjica Nehri
Balkanlar'daki en uzun yeraltı nehir olarak bilinen önemli bir su yoludur. Nehir, Popovo Polje'den geçerken yeraltına girer ve ardından Adriyatik Denizi'ne ulaşır. Trebinje şehri, bu nehrin kıyısında kurulmuştur ve nehir, şehre huzurlu bir atmosfer verir. Trebišnjica Nehri, sulama ve enerji üretimi için de kullanılarak bölgenin ekonomik yaşamında önemli bir rol oynar. Kıyısında birçok değirmen bulunur. Nehrin kıyıları, doğa yürüyüşleri ve piknik için popülerdir.
Aslanagic (Perovic) Köprüsü
Tarihi bir köprüdür. 16. yüzyılda Osmanlı döneminde inşa edilen köprü, Osmanlı mimarisinin zarif kemerlerini ve taş işçiliğini sergiler. 1960'larda, bir hidroelektrik projesi nedeniyle köprü orijinal konumundan taşınmıştır.
Tvrdoš Manastırı
Tarihi bir Sırp Ortodoks manastırıdır. Manastırın kökenleri 15. yüzyıla dayanır ve mimarisi, yüzyıllar boyunca çeşitli onarımlar ve eklemelerle zenginleştirilmiştir. Tvrdoš Manastırı, dini öneminin yanı sıra şarap üretimiyle de ünlüdür; manastırın kendi bağlarında yetiştirilen üzümlerle yapılan şaraplar bölgedeki ziyaretçiler tarafından beğenilir. Manastırın iç mekanında dini ikonlar, freskler ve diğer geleneksel Ortodoks sanatı görülebilir.
Hercegovačka Gračanica Manastırı
Hum Dağı'nın tepesinde yer alan bir Sırp Ortodoks manastırıdır. Manastır, 1999 yılında Sırp şair ve diplomatı Jovan Dučić'in vasiyeti üzerine inşa edilmiştir ve onun son dinlenme yeridir. Mimari tasarımı, Kosova'daki Gračanica Manastırı'na dayanır, bu nedenle ismi "Hercegovačka Gračanica" olarak anılır. Manastırın bulunduğu yer, Trebinje ve çevresinin muhteşem manzaralarını sunar ve bu nedenle popüler bir ziyaret noktasıdır. Hercegovačka Gračanica, aynı zamanda Trebinje'nin kültürel ve dini simgelerinden biri olarak kabul edilir.
Vjetrenica (Rüzgar) Mağarası
Bosna-Hersek'te, Hırvatistan sınırına yakın bir bölgede yeralır. Mağara, doğal güzellikleri, benzersiz ekosistemi ve jeolojik özellikleriyle ünlüdür. 6.3 kilometrelik keşfedilmiş uzunluğu ile Bosna Hersek'in en büyük mağaralarından biridir. Mağara, karmaşık bir yeraltı sistemi olup, sarkıtlar, dikitler ve diğer karstik oluşumlarla dikkat çeker. Mağaranın adı, "rüzgar mağarası" anlamına gelir, çünkü içeride hava akımları oldukça güçlüdür. Ziyaretçiler, mağaranın içini keşfetme, yeraltı nehri ve göllerini görme ve benzersiz mağara oluşumlarını inceleme fırsatına sahiptir.